Metin POLAT Yönetim Kurulu Adına (İSTANBUL) - 18.6.2012
Değerli saman dökenliler saygı değer büyükler sevgili dostlarım hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım.
Sizlere yine çok sevineceğiniz ve benimde üzerine çok durduğum bir konu hakkında güzel haberler vereceğim.
Yani Köyümüzün ÇEŞMESİ. Yani KANİA MEZELAN,
Evet bu konuyu daha önce gündeme getirmiş ve bir hayırsever iş adamımızı bekliyorduk.
Ve böyle bir hayırsever işadamımızın çıkacağına inanıyordum. En nihayetinde çıktı tabi.
Köyümüzün genç işadamlarında hayırsever arkadaşımız Acar KAYA Beyefendi. Babası Hacı Fevzi KAYA Beyefendi adına bu çeşmenin restorasyonunu üslenmiş olup bütün maddi giderlerini karşılamış en kısa zamanda yapım ve onarımına başlanılacaktır. Samandöken Köyü Derneği Yönetimi Olarak kendilerini bu örnek davranışlarından dolayı kutluyoruz.
Dernek Başkanı ve şahsım olarak en samimi duygularımla teşekkür ediyorum.
Metin POLAT
Samandöken Köyü Dernek Başkanı
|
yönetim kurulu (ist.) - 16.6.2012
Bu gece Peyganberimizin bütün insanlığı temsilen Cenab-ı Hak`kın yüksek huzuruna kabülü anlamına gelen Miraç gecesidir.Miraç,göklere olduğu kadar, insanın kendi semasına,yani kalbine ve iç dünyasına doğru da yapması gereken bir yolculuktur. Bu kutlu gecede daha güzel bir dünya ve daha erdemli bir hayat için dua edelim. Bu dugularla bu kutlu gecede yapılan duaların bütün insanlık aleminin huzuruna vesile olması dileğiyle, geceniz mubarek olsun.
|
yuksel kaya (trabzon/of) - 16.6.2012
bütün samamdökenlilerin hayallerin gerçekleri bulsun, bütün duaların kabul, Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun karadenizdeki samandökenliler adina
|
yuksel kaya (trabzon /of) - 14.6.2012
değerli site takipcileri ve değerli üyeleri ve yönetimdeki sevgili can dostlarim merhabalar kara denizde sizlere daha önceden belirtığim gibi bizler saman dökenliyiz her kim derki ben saman dökenliyim ise nerden olursa olsun fark etmez taşinda toprağinda yaylasinda cayirden çimende hak sahbidir yeterki toplum hayatindaki birlikte yaşamani paylaşmani çok büyüktür. Bir atasözümüzde `bir elin nesi var, iki elin sesi var` bir diğer atasözümüzde ise `ağaç kapının demir kapıya, demir kapının
ağaç kapıya ihtiyacı vardır` bu sözler gösteriyor ki halkımızın düşünce olarak dayanışma fikrinin ve olgusunu ön plana çıkarması böylece birlik ruhunun geleceğe taşınması ön görülmüştür.Günlük yaşamımızdada aile içerisinde veya oturduğumuz apartmanda, bulunduğumuz mahallede komşuluk ilişkileri önemli günlerde hissedilir bir noktadadır.
Bayramlarda bayramlaşmak, acı ve tatlı günlerimizi paylaşmak, nişan, düğün, hastalık, cenaze gibi durumlarda komşularımızın ve sevdiklerimizin acı ve tatlı anlarında yanlarında olmak insan olmanın gereğidir.
Son zamanda şehitlerimizin ve gazilerimizin geride kalanları için hamiyet perver iş adamlarımızın müteşepbüs girişimcilerin sanatçılarımızın ve diğer katılımcıların yapmış oldukları maddi ve manevi fedakarlıkları gibi teröre karşı halkımızın top yekün göstermiş olduğu birlik ve beraberlik duyguları gibi. Komşuluk ilişkilerinde selamlaşmak, el sallamak veya bir tebessümlede olsa tatlı dil ve güler yüz hepimizin beklentileri arasındadır.
Temel düşünce çevremizdeki insanlara yapabildiğimiz ölçüde faydalı olmaktır. Halk deyimiyle `komşu komşunun hacet kapısıdır`kendisinde olmayan ihtiyaçları komşusundan ister. Bu bizim sosyal yaşam anlayışımızın temel öğesidir. Yardımlaşmanın sınırı yoktur. Zamanı ve anıda belirlenemez.Karşılıklı saygı kurallarına riayet ederek sevgi alıp sevgi vermekte bir yardımlaşmadır.Sevgi verelim sevgi alalım. arkadaşlar KADASTROYA gelince karşi cikan cahildir sayın gürbüz bey olsun sayin ismail bey olsun sayin başkan metin bey olsun sayin yıyanadan yasiyan can dotlayım mevlut polat olsun hepinizin görüsu ve fikirlerinize tatilmamak elde değil ki geli görun bizlerden haretet etmiyoruz yazil yazmayla olmaz sizler karadenizde selamlarla 7 aydan gelin köydeki bu husumete dayanişma icinde toplumsal patlamaların önüne geçen temel unsurdur dayanışma. sosyolojinin temel konularından olan dayanışmada kültürel öz birikim toplumsal dinamikleri ayakta tutar köyümuzde bu dayanişmaya dostlarda haretek ve açiklik beklerim daha cok saymadiğim dostlar var önceki yonetim turğut bey önür başkamimiz ve yanina biriki akil adamile cozeriz ümütlüyun hepinize karadenizde slm olarak gelin umudunuzu kayip etmeyın dyaşasin haklarin kardeşliği
|
Gürbüz USANMAZ YÖNETİM KURULU ADİNA (İST) - 12.6.2012
Değerli site takipçileri ve üyeleri,yönetim kurulu olarak sizlerın tüm eleştirinize ve önerilerinize açığız.Bize gelen öğrenci giyindirme kampanyasında yönetim olarak almış olduğumuz bir karar yok.Yalnız işin içine eğitim girince bizlerde bu kampanyanın yayılmasına destek vereceğiz.Dernek bütçesinden karşılanmayacak.Köydeki diğer faaliyetleri gözden geçirmemiz lazım.KADASTROYA gelince bizde önceki yönetimler ve komisyon çalışmalarını en iyi şekilde yapıp sonuç alamamıştır.Karşı gelenleri yayınlamanın bir anlamı yok çünkü çoğunluk nüfusun dörtte üçü dışarıda ve bu nedenle paylaşmak istemiyorlar sessiz kalıyorlar.Çoğumuzun orada babadan kalan yerlerinden de haberimiz yok o paylaşımda da adaletsizlikler olmuştur onlara sahip çikalim 2 3 sene sonra yerlerin çoğu başkasının mali olacak,köye gitmek isteyen 6 ay ikamet eder hazineden faydalanır devlet kira bedeli almasa.Yalnız bunuda belitmek isterim bizler haktan bahs ediyoruz ama yayla yaparken hayvanımız olmadiği halde 2 3 dönum yer çeviriyoruz tabi ki köylümüzün bize bakışı ve güvenini değerlendirmek lazim.Bence kadastro bitmiştir inşallah yanılırım. Hoşçakalın.
|
ŞEHİT GÜLTEKİN SARAÇ İ.Ö.O. MÜDÜRÜ (samandöken köyü) - 12.6.2012
Samandöken halkı ,okul öğretmenlerinin ve öğrencilerinin adına başlatmış olduğunuz tüm öğrencilerin aynı forma giyme projeniz için Samandöken derneğine çok teşekkür ederiz.Derneğimiz okulumuza örnek formayı gönderecek okulumuza asacağız.Bundan sonraki tüm çalışmalarınızda başarılar dilerim...
|
mevlüt polat (ankara) - 11.6.2012
Saygı değer saman döken köyü derneği yönetimi ve değerli site takipçileri , arkadaşlar ne yazık ki bu güne kadar seçilen dernek başkanların, ve hapsinin de birinci amacı kadastro idi ama ne yazıktır kı halen köyümüzde ikamet eden akraba dayı amcalarımız halen sanki gurbetteki insanların köye gidip elindeki mallarını alacaklarmış gibi düşüncelere sahip olup kadastro için bir adım bile atmıyorlar
.kadastro bir ülkenin kalkınmasına ve ulusun güçlenmesi için yapılır . Taşınmaz malların sınırlarının arazi ve harita üzerinde belirtilerek hukuki durumlarının ve üzerindeki hakların tespit edilmesi dir. Bir ülkedeki her çeşit arazi ve mülk yerinin, alanının, sınırlarının ve değerlerinin devlet eliyle belirlenip planlaması dır. devlet onlarda vergilendırır.gerektiği yerlerinde kiralar ve hazineye gelir sağlar ….. ve artık araziler köyünün değildir. Şayet dava açılmasa tamamı devlete kalacak. Bu gün birlik beraberlik günü dur. Gine sizler biçeceksiniz, sayın İsmail akçora ya katılıyorum dernekler birlik ve berberlikleri sağlamak. sosyal etkinlikler için dernekler kurulur .hiç bir zaman bir köy kalkındırma fonu değil dır. , çocuk sevinmeleri için oyun alanları sosyal etkinlikler için alan oluşturmak gerek. ….bunlar çok farklı şeyler
Bizler saman döken köylülerimiz için çırpınıyoruz .göçebe köy haline gelmesin , ama bunu anlatmak lazım, aslında anlıyorlar ama nedense her şeyi gurbet teki insanlardan bekliyorlar köydeki yaşayanlara bile bizlere karşı bakış acıları değişmiş . Dernek başkanların çoğunu da azarlamışlar.şurada iki yıl kaldı,iki yıl sonra tamamı milli emlak malı olacak yada baraj köylerinin birine bizim biçtiğimiz cayırları veya dedelerimizin adını taşıdığı cayırları devlet bedava senin elinde alıp insanlara verilecek. gurbet deki insanların çabası budur. Saygılarımla
|
ismail akçora (kadıköy-İst.) - 11.6.2012
Herkese merhaba,‘’Arkadaşlar köye hepimiz elimizde geldiğince gereken yardımları yaptık. Karşılığında ne aldık ‘hiçbir şey’ benim kişisel düşüncem bundan böyle kadastro meselesi çözülene kadar köye hiçbir YARDIMDA bulunmamak ne Çeşmeyi nede Sunay Polat’ın önerdiği öğrenci giyindirme meselesini. Bizlerin buradaki insanlarımızın sorunlarına eğilmemizin daha anlamlı olacağını düşünüyorum. Bu konuda fikri olan arkadaşlar fikirlerini bizlerle paylaşırlarsa seviniriz.’’Yukarıdaki tırnak içindeki paragraf bir önceki yazımda alınmıştır. Yukarıdaki yazıyı tartışırken Yazının tırnak içindeki bölümünün yâda kelimenin ne anlama geldiğine dikkat etmek gerekiyor. Yazıyı yazarken bilerek tartışmaya ucu açık noktalar bıraktım. Yapılanların ve yapılacakların çocuklar üzerinde tartışmak doğru değildir. Yardımlaşma ve dayanışma konusunda ne kadar has has olduğumu hepiniz bilirsiniz. Bu açıklamayı tartışmanın daha doğru bir zeminde yürütülmesi için hatırlatma gereğini duydum. Düşüncelerini belirten arkadaşlara teşekkür. Hepinize kolaylıklar İsmail Akçora 11/06/2012
|
Dilaver Usanmaz (Avusturya) - 11.6.2012
Selamlar degerli komsularim ben kin nefret cekemezlik vazyetini en büyuk hastalik oldugunu bazen yazimda belirtmisimdir. Yanliz gercekleri es gececegimi hic agzima almamisim ve Allahin iziniyle bu yasimdan sonra almam. IKINCI ben akraba komsu arasina dogruluktan baska bir mesafe koymam. Komsuya kötülük ihanettir:Akrabaya olan haksizlik,gercekligi, haklilik revadir dayatilmaz-ama terside savunulmaz. Asil önemli olan Nokta haksizlik nerde gelirse gelsin....Onun karsisinda Susmak dinimizde diyorku dilsiz seytandir. Degerli komsularim benim elimden gelene kadar kimsenin gözüyle ben onu!!!Gördüm demem:Kimsenin kulagiyle ben esitim demem:Insallah bu durusuma inanirsiz. Kardeslerim birileri birilerin adini kulanarak yazi yaziyor-bu hicte adil degil. Belki hatirlarsiniz Suleymanin ve Sayin Vehpi polatin Baskanlik döneminde Tüm dunyaya dagilmis Sinotlular olarak Istanbulda bir Gece bir konferans duzenliyelim dedim-Kim katilirse katilsin illaki bir baglilik ve Sosyal Kültürel zenginlik olusur vede politik kavram gelisir. Divan ve divan baskanligi bunyesinde soru? Ve cevap seklinde her anlamda tartisma önerisini sunalim-Hic kimse ve hic bir Arkadas getirdigim öneriyi duymadi,görmedi,okumadi. Peki neden? Demek ki orda kimse kimsenin yerine konusmuyacak. Sag gösterip Sol vurmuyacak: Herkesin gercek dusuncesi ve manevi yuku ortaya serilecek.Kim kimdir!!!ORTAYA cikacak. Ben bu durumu böyle okudum-Belki cok arkadaslarin hakinda yanilmista olabilirim-beni bagissinlar ama ses verilmedi-Elim havada kaldi-Hatta sözde ayni görüsü paylastigim insanlar bile sustular. Saygilar ve Sevgiler siz Arkadaslara ve duyarli site takipcilerine. Roja we sirinbe demawe xasbe.Dilaver.
|
sunay polat (istanbul güneşli) - 10.6.2012
Merhaba sevgili dostlar.Herkezin fikrine saygı duyma ve hoşgörüyle karşılama benim öngörümdür.Tabiki önerilen herşeyi herkes kabul edecek diye bir şey yok.Doğal olarak da eleştiri alacaksın ama ne var ki şu gerçeği de göz önünde bulundurmak lazım 1984 yılında köyümüz İstanbula-İzmire-Bursaya-Ankaraya ve Karadenize göç vermeye başladı.Taki 2005 yılına kadar 2005 yılından sonrada azalmaya başladı.1-2yıldırda göçün durma noktası dan olduğundan hepimiz görüyoruz.İnsanlarımız göç ettiğinden köydeki evlerini ve yaylalarını sattılar bir daha dönmiyeceğiz düşüncesiyle ama ne varki bugünki koşullar gereği köylülerimiz bizler köye gidip neredeyse metropol kentelerden 1 daire parası kadar masraf yapıp kendimize 1 yaylayapıyoruz.Neden yapıyoruz,niçin yapıyoruz, neden gidiyoruz niçin gidiyoruz. Bunu herhaliyle hepimiz düşünüyoruz.Hadi buda öyle gitsin kadastro sorununu çözmeye giden komisyon kadastroya çözümüne karşı kim çıkarsa biz o çıkan insanları web sayfamızdan yayınlayacağız denilmesine rağmen isimler açıklanmadı.Hatırlarsınızki komisyon köye gittiğinde komisyonun köyden döndükden sonra durum değerlendirilmesi için bir toplantı yapıldı.Ve o toplantıda kileri bir hatırlayalım.Ben şunu tekrar ifade etmek istiyorum.17 kişiden oluşan bir komisyon 3 kişiyle gidilirse tabiki sonuç böyle olucaktır.Giden 3 arkadaşdan sonucun olumlu olabilmesi için kendi haklarında da vazgeçtiklerini de tabiki biliyoruz.Yani açık ve net şunu bilmemiz lazım.İğneyi kendine çuvaldızı başkasına misali Dostlar genel kurulda da ben belirttim Tekrar danda söyüyorum.Gelin her sülaleden 3 veya 5 kişilik heyet kurulsun köydeki insanlarımız hazine arazisini amaç dışı kullandıklarını ihparını yapalım benim önsezgim belki çözüm noktasına gidebiliriz.Yine benim düşüncem o köy bizim köyümüzdür güzel olan her şeyiyle grurlanırız.Ben İsmail abinin afına sığınarak siz demiyormusunuz her şeyin önü eğitimden geçer,geleceğin çocuklarını eğitelim Benim bu bir çocukda sen giyindir.Önerim çocuğun kılık kıyafetiyle çocuğun kendine özgüvenidir.Bizlerin yırtık lastik ayakkabısıyla yırtık ve yamalı pantolonlarla okuduğumuzu hiç unutmuyorum.Hiçde unutmam ve aynı zaman da da kadastro olayını köye yapilan hizmetlerle endeksleme doğru olmadığının kanisindayim.Tabiki kadastro sorunu hepimizin sorunudur.Kisacası şunu ifade etmek istiyorum.Gurbetteki insanlarımız yayladaki yaptıkları masrafın aynısıyla kendilerine deniz manzaralı tatil beldelerin den evde yaparlar evde alabilirler demek ki kim nederse desin Sinotta yaşayan Sinotlu kadarda bizde sinotluyuz o ve herşeyimizle bizler tabiki köyümüze endeksleneceğiz ister istemez de endeksleniyoruz.Arkadaşlar derneğimizin ismi gibi kültürel yardımlaşma ve dayanışma olduğunu unutmamak adına İstanbulda da yine heryıl piknik düzenleniyor,geceler düzenleniyor hastalarımız ve yardıma muhtaç olan insanlarımız var ise onlarada hemen mudaale edildiğini altnı çizerek belirtmek isterim zaten hepimizin bildiği gibi dernekler bu hizmetler için kurulmuştur.Eğer amacı dışından herhangi bir faaliyet gösterilirse kanunlar dahi buna musade vermez.Arkadaşlar köyümüzde siyaset yapmak isteyenler siyasi partilerin örgütleştiği birolar vardır ve bu siyasi partiler den de köylülerimiz siyaset yapıyor.Yapmaya da devam ediyorlar.Hiç bir Sinotlu da o köylülerimize neden siyaset yapiyorsun sorusunu sormamişlardir,sorulmaz soran da olmaz soran olursa oda onun cehaletidir.Bir örnek vermek istiyorum genel ve yerel seçimlerden değişik siyasi partilerden milletvekili adayları il genel meclis adayları Belediye meclis adayları ve muhtar adayları çıkmış bizler o arkadaşlarımızı alkışlamışız destek sunmuşuz seçilebilmesi içinde çaba sarfetmişiz.Hiçbir köylümüz diğer köylümüze neden siyaset yapıyorsun sorusunu sormamış sormazda engel değil aksine yardım etmeye çalışmıştır.Saygılarımla Sunay POLAT
|