Yalcin Usanmaz (avrupa) - 17.11.2012
Hakkin rahmetine kavusan Milazim Yilmaz amcaya Allah`tan Rahmet, tüm Yilmaz ailesine bassagligi dilerim. Rabbim mekanini Cennetle müjdelesin.
|
yönetim kurulu (istanbul) - 17.11.2012
Merhum Mılazım Yılmaz beyefendinin vefatını teesürle öğrenmiş bulunmaktayız,merhuma ALLAH`tan rahmet kederli ailesine ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederiz.
|
Dilaver Usanmaz (Viyana) - 16.11.2012
Xale Milazim Yilmaz cuye cihana heq Xade sunawi Cennetke sere Malbate ü pismaman Xasbe.
|
yuksel kaya (trabzon /of) - 16.11.2012
köyumuzun ve değerli komşülarimdan biri daha ebediyen yolcu etik allahtan rahmet yakin ve dostlarimizin ailece başiniz sağ olsun makami cenet etsin amin
|
Turgut USANMAZ (ist) - 16.11.2012
Merhum saygıdeğer büyüğümüz Mulazım yilmaz a Allah tan rahmet eş ve dostlarına baş sağlığı dılerım
|
Mustafa AYDIN (Gebze-Kocaeli) - 14.11.2012
Herkese merhabalar. Bildiğiniz gibi ülkemizdeki siyasetin gündemindeki haklı ve insani taleplerinden dolayı binlerce siyasi tutuklu 12 eylül tarihinden bu yana açlık grevine girmişler ve bence kritik durumunda eşiğindeyiz. Bu yüzden politik duyarlılıklarından dolayı düşüncelerini ifade eden saygıdeğer Hilmi Polat ve İsmail Akçora’ya da teşekkür ederim. Bende bu konudaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Anadilde eğitim ve anadilde savunma hakkı en insani taleplerdir ve dünyada da gelişmiş diye tarif ettiğimiz ülkelerde örnekleri çoktur. Bölünme fobisiyle yaklaşmak toplumsal gerilimi ve ayrışmayı ateşlemekten başkada bir işe yaramıyor. 30 yıldır bu şekilde yaklaşıldı da ne oldu? Cenaze namazı kılmaktan başka siyasi erk ne yaptı? Kan , gözyaşı, kin ve nefret duygularını yeşertmekten başka ne yaptı? Sorunu çözebildi mi? 30 yıldır aynı mantık aynı zihniyet sonuçta doğal olarak aynı olacaktır.Ölüm, kan ve gözyaşı gibi. Ünlü Yahudi asıllı Alman fizikçi Einstein derki; aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek ahmaklığın tamda kendisidir diye. Evet aynı zihniyet 30 yıldır bu topluma reva gördüğü haksızlığı ve hukuksuzluğu yaparakta farklı bişey elde edemeyeceğini artık anlamalıdır diye düşünüyorum. Aziz Nesin’i saygıyla anıyorum. Siyasi iktidarın öncelikle politik manevralara aldatma kandırma ve oyalama politikalarından vazgeçmesi ve topluma güven vermesi gerekir. Çünkü biz biliyoruzki güven bir toplumun sosyal sermayesidir. Ancak ne yazıkki biz bu konuda da iflasın eşiğindeyiz. Şahsi kanaatim şudur ki; taleplerin büyük bir kısmıda yerine gelecektir. Bu haklı, kararlı ve inançlı duruşumuza ve direnişimize karşı siyasi iktidarda istemeyerekte olsa adım atmaya zorlanacaktır. Geriyede her zamanki gibi sakat, beden ve ruh sağlığı bozulmuş insan ve savaş alanına dönmüş şehir manzaralarının resimleri kalacaktır. Aynen seçim dönemlerinde bir siyasi grubun milletvekillikleri önce kabul edilen sonrada sudan bahanelerle iptal edilen ve yaşanan toplumsal gerginlikler ve kavgalar sonucu tekrar kabul (edilen mi desem zorla alınan mı desem bilemiyorum) edilen seçim manzaraları gibi. Ama kaybeden yine biz olacağız, ülkemiz olacak sağcısıyla solcusuyla biz olacağız. Bu durumlar sürekli tekrarlanıyorsa bu denklemi yüzyıllar öncesinde önümüze koyan bu denklemin görünmeyen, bilinmeyen ama kanla beslenen parametreleri olacaktır. Şöyle bir fıkrayla açıklamaya çalışayım. Vakti zamanında genç birisi borsaya meraklanır ve borsaya atılmaya karar verir. Gider yaşlı bir ihtiyarın yanında oturarak ekranda izlemeye başlar. Genç olması yaşlınında dikkatini çeker. Yaşlı borsacı derki ‘yeni başlamışsın galiba borsaya’ . Genç borsacıda ‘evet amca yeni başladım’ der. Yaşlı borsacı derki ‘bende bir süre sonra bu işi bırakmayı düşünüyorum. Gel şu parkta biraz dolaşalım sana önemli tüyalar vereyim’. Genç borsacı ‘tamam’ der ve sevinir. Parkta birlikte yürürken yaşlı derki ‘fırsatları iyi kollamak lazım’. Genç borsacıda ‘evet haklısınız ama fırsatları nasıl yakalayacağız nasıl fark edeceğiz’ diye sorar. Yaşlı borsacı derki ‘unutma evladım hayatta her zaman her yerde mutlaka bir fırsat vardır. Mesele bunları görebilmektedir.’ Genç borsacı derki ‘her zaman heryerde diyorsunuz şimdi burada ne fırsat olabilir?’ Yaşlı borsacı derki ‘al sana bir fırsat bak ilerde bir hayvan pisliği var görüyor musun?’ Genç borsacı ‘evet görüyorum amca’ der. Yaşlı borsacı derki ‘şimdi sana desem parmağını o pisliğe koy sana bir milyonluk çek vereceğim sen bu firsatı değerlendirir misin?’ Genç borsacı ‘evet’ der parmağını pisliğe batırır ağzına koyar ve bir milyonluk çekinide alır. Yaşlı anlatmaya ve beraber yürümeye devam ederler. Bu sefer bir hayvan pisliği genç borsacının gözüne çarpar. Genç borsacı derki ‘amca az önceki firsata benzer bir fırsatıda sen değerlendirmek istemez misin?’ Yaşlı borsacı ‘tabiî ki delikanlı’ der. Genç borsacı derki ‘şu ağacın dibinde de hayvan pisliği var sende parmağını batır ağzına koy bende sana bir milyonluk çek vereceğim.’ Yaşlı borsacıda aynısını yapar ve verdiği bir milyonluk çekini geri alır. Genç borsacı düşünür ve derki ‘amca şimdi ne senin cebindeki para arttı nede benim cebimdeki para arttı ama sen bu pisliği neden bize yedirdin?’ . Yaşlı aynen şöyle der ‘evladım bu işlerde mesele benim cebimdeki yada senin cebindeki paranın artıp azalması değil sen o açıdan bakma iki milyonluk işlem hacmi gerçekleştiya sen buradan bakmalısın olaya.’ Evet değerli dostlar 30 yıllık işlem hacmine değil de bencede cebimizden bu kardeş kavgasına harcananlara ve aramızda gidip toprağa düşenlere, yakılıp yıkılan köylere gidilen sürgünlere ve zindanlara atılanlara bakmamız gerekir. Başkalarının haklarına, hukuklarına, en insani teleplerine yasaklamalarla reva gördüğümüzü acaba kendimizede reva görüyormuyuz buna bakmalıyız. Yoksa ayrışma ve bölünme fobileriyle yaklaşırsak daha çoook yıllar ve çoook işlem hacimleri gerçekleştiririz diye düşünüyorum. Sevgi ve saygılarımla.
|
Mustafa AYDIN (Gebze-Kocaeli) - 14.11.2012
Herkese merhabalar. Değerli dostlar öncelikle site yönetimindeki arkadaşlara tarafsız ve demokratik tutumlarından dolayı teşekkür ederim. Çünkü farklı bakış açılarının bir zenginlik olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak dikkate alınmama pisikolojisinin yarattığı agresiflikten kaynaklı davranış ve söylem bozukluğu sergileyen kişilere diyecek bir sözümüzde yoktur. Elbetteki eleştirilerimizde olacaktır özeleştirilerimizde olacaktır. Saygıdeğer büyüğümüz, hocamız Zeki Yılmaz biz biliyoruzki bilimde gelişimini zıtlıkların çatışmasına borçludur. Ben yapılan çalışmaları küçümsemiyorum lütfen birbirimizi yanlış anlamayalım. Köyü ve köylüsü için bir şeyler yapana teşekkürde etmiştik. Yinede teşekkür ediyorum. Yani karanlığa küfretmedik. Yazımda demiştimki bu maliyeti köylülere değilde devlete yaptırtmak DAHA gurur vericiydi diye. Demekki mevcut durumda gurur vericidir. Yani bir nevi Türkçe dilbilgisi kurallarına göre sıfatların üstünlük derecelerine bakmak gerekir. Belkide gözden kaçırmışızdır. Ben aslında o yazımında özü itibariyle karanlığı aydınlatanlarla aslında aydınlatması gerekenlerden bahsediyorum. Belki daha uygun bir dille ifade edebilirdim oda benim eksikliğim olsun. Diğer taraftan Saygıdeğer büyüğümüz Hilmi Polat siz bu iş içinde bundan önceki dernek çalışmalarınızda da ismini buradan sayamayacağım bir çok köylümüz gibi önemli hizmetler vermişsiniz bunu inkar eden olmadığı gibi O suda bütün köylülerimiz gibi belki bende bir gün içeceğim tüm köylüler gibi katkı sunan yada vesile olanlara bir kez daha teşekkür edeceğim. Dolayısıyla bu eleştirileri yada farklı bakış açılarını sizin husumet yada hazımsızlık gibi kavramlarla pekiştirmeniz de açıkçası hoş olmadığı gibi muhtarlık heyetinin sorumsuzluğunu meşrulaştırma gibi düşüncelerinizin sosyal demokrat anlayışlada örtüşür bir yanıda yoktur. Neden mi? Diyorsunuzki ‘bürokraside hizmet talep etmek ancak gerçek demokrasilerde olur, eğer siz o demokrasinin yerini biliyorsanız lütfen söyleyin’’ Önceki yazımda bahsettiğim köye elektrik-su-yol-telefon gibi hizmetlerin büyük bir bölümü 2000 yıllarından önce bizim köye dönemin muhtarlarının girişim ve uğraşları sonucu bedelsiz bir şekilde köylülerin hizmetine sunulmuştur. Gerçi siz de bilirsiniz ama o yıllarda yani 80 li 90 lı yıllarda Türkiye’de daha gerçek demokrasinin olup olmadığını dediğiniz gibi okuyucuların takdirine bırakalım. Adresini de bana değil o dönemin yaşayanlarına sormak lazım bence onlar daha iyi bilir. Farkındamısınız bilmiyorum ama işte bu anlamda siz muhtarın sorumsuzluğunu meşrulaştırmış oluyorsunuz. Yayla ve köy farklı kategorilerde de değerlendirilmiş olabilir ancak yaylaya elektriği kitabına uydurarark getiren bürokrasi ondan daha önemli ve hayati önem taşıyan suyu getirmeyide kaba bir tabirle kitabına uydururdu diye düşünüyorum. Çünkü belirttiğiniz katkılarından dolayı devlet erkanına teşekkürü esirgememişsiniz doğru olanı yapmışsınız ancak yapmaları gereken bir hizmeti yapmadıkları içinde kırılıp alınmasınlar diye görevlerini hatırlatma gereği bile duymamışsınız ben bu anlamda Yaşar Yılmaz’a katılıyorum. Diyorumya muhtarlık heyeti yanlışıyla doğrusuyla bizimdir yani ne kadar sizin muhtarınız ise en az o kadarda diğerlerinin muhtarıdır. Dikkat ederseniz yazımda demiştimki asıl burada sorgulanması gereken muhtarlık seçimlerinin mantığıdır diye yoksa biz muhtar adaylarının projesini veya vaatlerini sorgulamadan feodal mantıkla yaklaşırsak daha çok sulara yazı yazarız demiştim. Bu hepimiz için geçerlidir. Yanlış anlaşılmasın lütfen mevcut olumlu yada olumsuz durumda sadece sizin değil hepimizin sorumluluğu vardır diye düşünüyorum. Bence bu çerçeveden bakarsak hepimiz için daha hayırlısı olur. Çeperler konusunadaki haksızlığa hukuksuzluğa ve anlamsızlığa gelince, evet dediğiniz gibi çözüm mercii kaymakamlık makamıdır. Ancak sorunu oraya taşıyacak olan yine biz değil muhtarlık heyetidir. Şöyleki bir köylünün bu konuda rahatsızlığını iletmesinden ziyade muhtarın bu rahatsızlığı iletmesi daha çok dikkate alınır. Yani önde muhtarın bizimde muhtarın yanında yada arkasında olmamız gerekir. Yani taşları doğru oturtmak gerekir diye düşünüyorum. Destek olmak açısından muhtarında bu konudaki girişim ve düşüncelerini bilmek gerekiyor. Ayrıca baktığımızda Polat aile birliğinin derneğe yaptıkları katkılarından dolayıda kendilerine teşekkür ederim. Sevgi ve saygılarımla.
|
Dilaver Usanmaz (Viyana) - 13.11.2012
Selamlar degerli kardeslerim ve Bir birimizin külune mühtac komsularim-Cok ve cok akilli duyarli,uyanik olmaliyiz.Kimse kötü insanini savunmasin-Komsu kavgasi baslarsa yilar!Yilar,surer gider.Her yatirimdan her dayanismadan uzak kaliriz....Hatta Camide Uzaklasiriz, bir birimizi görmiyelim diye-Mutlu yuvalara bile sebebyet veririz. Köyümuz-Ilimizde örnek olarak göstiriliyor.Ama bekolarin hayinlarin Eleri hayirlerin icine gecebilir-Tsunami gibi dalgalar ve tahrikler karabulut gibi dolasiyor-bizlere yaziktir-Istenirse cözülmiyecek bir sorun yoktur. Cünku Farkinde oldugum bir konu dahavar oda sudur Telefonlarla örgütlenip yazilarini gelistiriyorlar. Bu tarz örgütlemeler birakin köyü Devletleri bile yikiyor.Benim yazilarimi abartili görmeyin.Sorunlarimizi karsilikli yan yana gelerek edepli tartisir-cözeriz-Yeterki sag duyulu olalim cözemiyecegimiz bir sorun kalmaz. Kirip dökmeyle sorunlar cözülmez. Gecmis yilarda bazi asiri sorunlarda ders alalim-O günku bekoleri, babalarimiz bilirdi,tanirdi, bügünku bekolari biz bilmeliyiz. Degerli köylülerim Beko Nedir,Kimdir diyebilirsiz-Beko demek fesat.yalanci,araziye göre post degisen-bir mahluk.Memozin´nin Ölüm sebebi-bekodur.Degerli KÖYLÜMÜZ Asik Huseyn DAYI memzinenin Cektiklerini türkuyle cok güzel söylerdi-Ben saksen,kendisindede dinlemisim-Mekani Cennet olsun. Beko Cizira Botani kan gölüne ceviran lanetli insan.Su an Trt 6 de mem ü zinenin günümüze edeklenmis dizisi var Orda, Beko neler yaptigini görün O bir uydurulmus hikaye degil yasanmis ama tam anlamiyle gösterilmiyor-oda baska bir hilelik, boyutu.Yinede izlemeye deger.Ben mem ü Zinenin yasayisini Mamoste Ehmede xanenin 350-kusur yil once kaleme aldigi eserinde okumusum. Günümüzdede ayni sinsi oyunlar daha ustaca yuvalari yikiyor-Ceza evlerindeki Siyasi mahkumler haric, cogu Bekolarin oyunlarini bozmadiklari icin ordalar.Lütfen Lütfen biz örnek köyüz öyle kalalim.Hepinizi Saygiyla Sevgiyle selamlarim.Dem bas biminin xasi selameti-Rojawe ronibe Insallah
|
Dilaver Usanmaz (Viyana) - 11.11.2012
Selamlar Sayin site yönetimi-Bu yazimin ne?Sakincasi var Yayinlamiyorsuz-Degerli Köylülerim vede yurtsever kesimler- Biliyorsuz gergin bir surec yasaniyor bu surecte her kurum ve kurulus-Her zamankinden dah duyarli daha piratik care icinden olmak lazim. Benim bu yazim siyasi degil lütfen her yaziyi siyasi olarak degerlendirmeyin. Sade insani duygularla köyümün sitesine bizde imkansizliga karsi imkan olmaya calisalim diye bu yaziyi ele almaya calistim. Ülkemizdeki ceza evlerinde-Bedenlerini ölüme yatirmislar.Ölüm oracuna devam ediyorlar Siz degerli köylülerim tabiki bunu biliyorsuz. Istekleri gayet Insanidirler Biliyorsuz Ana dil uzerinedir....Insani isteklerdir. Gelin hic bir siyasi taraf olmadan sade ve sade insan oldugumuz icin bir duyarlilik gösterelim. Siz sayin site yönetimi Siz sayin Dernek yönetimi-bu anlamda-benim bu yazimi kitlemize Köylülerime ulasmasi icin Sitemizde yayinlanmasini isterim. Hepinizi derin Sevgilerimle Muhabetlerimle-Selamlarim......Benim bu yazim kime zarari olabilir-Hepimiz ayni KOVANIN arilari degilmiyiz-Yaziklar olsun- Ne diyelim-Ben baskasi gibi argo konusmiyorum ve yalanla dolanla gecinmiyorum-Sizleri bu kadar bizlere, karsi hircinlastiran ne?Var.Kardesi kardese karsi getirmeyin bu durumun-Akraba arasina siyasetle girmeyin-Yücelle siyasi görüsümuz farkli olabilir lütfen oyun oynamayin-Yücel Kardesimin site yönetiminde olmasi tabiki bizleri temkinli daha dikatli olmaya yönlendiriyor.Yayinlanan yazilarla benim usteki, yazimla ne farki var-Bazi kesimler bir birlerine cok cok bagli olabilirler-Allah mahbetlerinizi arttirsin-nediyelim.Bare Bizleride karsi karsiya getirmeye calismayin.Ismail Arkadasin 1 Mayis isci bayraminin anlami özeti yazisinida yayinlamamistiz-BIZ emekciler olarak öyle siradan degiliz-Es gecmek zorunda kaldik-Bu benim saksi görüsüm.Gayeniz nedir.Yine diyorum komsuluk kavramini unutmiyalim yönleri degistirmiyelim-Bizler hepimiz bir birimizi biliyoruz-Taniyoruz-Mühbirler-ispiyoncular;KORKAKLAR ne zaman Meleklestiler vede öncü oldular. Adamin biri!!Yalancinin biri masanin biri-okumus cahilin biri-bizlere hakaret eder YAYINLARSINIZ-Bu nasil zihniyet.Kardesim, bizleri saf yerine koymayin...Özel kisisel davalari makyajla susleyip ineyle,canimiza batirip, incitmeyin -Hepimiz komsuyuz-Bizim cocüklaimizin yasindaki yasitlari-Eroyin verir gibi gaz veriyorsuz-.Ben saksen Hakli kavgadan Kacmam-AMA Bu kavga Siteyle baglantili veya sebep gibi görülmesin-Genclerimiz gelecegimizdir kötü örnek olmiyalim-Tipki siteyi bir zaman kulandiklari gibi olmasin. Zalim Zalimse bizde hakliyiz,mazlumuz.Komsuyu Nemrutun atesiyle korkutmayin-Hz-Ibrahimler mevcutur.Sinot 300 yildir-Herseye rahmen, hayinlara ve bekolara kanmamis-yine kanmiyacak-Yaylaya gelince Ben saksen BABAMIN yayladaki yapilarin;yerinden fazla yer kapmis degilim-bunu komsularim bilir-Benim iki oglumda orda yayla yapacaklar Cok dar gelir diye IKI kat atmayi dusünuyorum-Lütfen görmenizi isterim.Ikincisi ben cevurmelere karsi degilim-karsi oldugum konu Yolari kapatan Yaylima giden malin yolunu kapatanlara vede Cevureleri cevurmeye,yapistiranlara verenlere karsiyim.Tatilini köyde yapiyorum-Antalyada degil kendi köyümde bes kürus harcarsamda komsuyla mutlu oluyorum.Özel davasi olanlar Cevurmemi bahane edipte komsuyu tahrik etmesinler-Madem icinde benle ograsmak varsa ben 3-aydan fazla kaliyorum buyursun gelsinler-durduranmi var.Benim cevurmemde 3-yaylada fazla yapilmaz-Dönumleri tel örgüyle cevrilmis olanlar hatta cam agaclarini icine alarak yapanlar var. Bende söyüt agaclari ekmisim-10-YAYLA BIR BIRINE YAPISTIRILMIS Lütfen evirip cevurup beni Tarif etmeyin-Ben Hayatim boyunca zalimlere mucadale vermisim ve veriyorum-Beni komsuma kimse karaliyamazlar-Gücu yetmez-Biz Mertlikle yetistik-Beko tarziyle degil.Eyer dahada iliri gidilirse Cok seyleri Aciklarim!!!!!!Herkes hadini bilecek. Bekolar ve Ergenekoncular haric-Tüm köylülerime saygilar sevgiler.Devrimci Yoldaslarima selam olsin. Roja we be Asitye peskeve INSALLAH:
|
zeki Beyazgül (Gebzeden) - 10.11.2012
Köyümüz için elini taşın altına koyup kalkınmasına ve her ne için yapmiş olursa olsun yaptıkları yardım,bağış v.s böyle özverili insanlara teşşekür etmeliyiz.Hepsinde ALLAH razi olsun İnşallah katılımı dahada fazlalaştırız.
|