Özer KARAKUŞ (İstanbul) - 25.9.2014
Toplumuzda dernekçılık aslında muhteşem bır dayanışma ve kaynaşmadır.Birey, aile ve toplum refahını arttırmak amacıyla dezavantajlı kesimler öncelikli olmak üzere tüm toplumu hedefleyen katılımcı anlayışla adil ve arz odaklı bütünsel sosyal politikalar üretmek uygulamak ve izlemektir. Ama duydum ki(yalansa özür dilerim)Bizim derneğimiz öğrenci burslarını artık vermiyormuş. neden? birde bildiğiniz gibi rahmetli kayınpederim. Mirza KARAKUŞ`un oğlu Halil İbrahim Karakuş Dershaneye gitmekte dernek olarak ne gibi bir yardımınız olacak daha önceki dernek yönetimi yardımlarını hiç esirgemediler. Kendilerine teşekkür derim.
Bahse konu hakkında bilgi vermenizi rica ederim.
Saygılarımla,
Özer KARAKUŞ
|
SUNAY POLAT (ESENYURT ) - 27.8.2014
Köylümüz Cansu PALAVAN kızımız insanlara sağlık hizmeti verecek.Hizmetin eczacılık sektöründen kendilerine başarılar diler hayırlarına vesile olmasını dileriz. Samandöken Köyü Derneği Yönetim Kurulu
|
SUNAY POLAT (İstanbul/ESenyurt) - 20.8.2014
Merhaba,Sevgili dostlar köyümüzün dışında ikamet eden yani dışarda ki insanlarımızın açılan kadastro davasından haklarımız var mı yok mu diye sorular vardır ve sitede de yazışmalar vardır.Dostlar yıllardır Ardahan kadastorsunda çalışan ve bu işi en iyi bilen köylümüz Barış Akçora hukuki boyuttaki açıklamayı yaptı. Barış Beyinde belirttiği gibi her Samandöken Köy kütüğüne kayıtlı olan her Samandöken köylü bu hakka sahiptir.Köyde oturan bir Sinotlu her ne kadar bu hakka sahipse Avrupa`da veya İstanbul`da yada Türkiye`nin herhangi bir ilinde oturan her Sinotlu bu haklara Sinotta oturan kişiler kadar bu haklara sahiptir.Bunu hukukçularda söylüyor ve dernekte bunların takipçisi için bir aracıdır.Ve bu işin takipçisidir.Barış bey köyümüze kadastro çalışması yapıldığı zaman dönenemin köy tüzel kişisine bu açıklamayı yaptı.O dönemin dernek yönetim başkanı İsmet Akçora`ydı ve yönetimde bende vardım. Köye gittik köydeki komşuları okula topladık gereken açıklamayı Barış Bey o zaman da yaptı olacakları da o zaman da söylemişti.Onun için daha önceki yazışmalarımda da belirtmiştim. Derneğimizin her yönetimi bu kadastronun çözülmesi için tüm çabalarını sarf etmiş ve etmeye de devam ediyor.Saygı ve Sevgilerimizle.DERNEK YÖNETİMİ
|
ali ak (istanbul) - 20.8.2014
Bir yaparken araştırma yaparken tesadufen siztenizi gördüm. Bir göleli olarak daha önce başka köylerden görmediğim duruşu sergilmenizden oturu sizleri tebrik ediyorum. Gölenin diğer köy sitelerine baktığımızda değerlerimizden uzak, değerlerimizi yozlaştıran bizi yabancılaştıran etten sütten abuk sabuk paylaşımlar gördüğümden genlede köy sitelerine girmiyordum. sizlerin bu duruşunuzdan oturu tebrik ediyorum....
|
Mustafa AYDIN (Kocaeli-Gebze) - 18.8.2014
Herkese merhaba. Yine Kürtlerin payına katliam, yine soykırım, yine sürgün ve talan. Değerli dostlar hepimiz tv lerde ve gazetelerde izliyor ve okuyoruz Şengal ve Rojavada yaşanan insanlık trajedilerini. Irak parlemantosunda Kürt parlamenter Viyan DAXİL’in ve Şengl dağına can havliyle kaçmaya çalışanların feryadı ve haykırşını duyunca Şivan PERWER’in halepçe için söylediği ‘fermane disa fermana me kurdane’ parçası çınlıyor insanın kulağında . Bir Dersim bir Zilanda Şengal’de yaşanıyor ve bütün bunları insanlık düşmanı haydut bir terör örgütü İŞİD tarafından İslam adına yapılıyor hemde tüm dünyanın gözü önünde. Hemde önemli bir kısmı bölge ülkelerinden temin edilen silahlarla. Barzani’ de hep reddettiği ortak savunma gücünün değerini sanırım Şengal’in düşmesiyle azda olsa anlamıştır. Diliyor ve umuyorumki bu parçalanmışlık bu bölünmüşlükten kaynaklı gerçekleşen bu katliamlarda bir kürt ulusal birliğinin ve öz savunma birliklerin oluşmasına bir vesile olur. Hani derler ya bir nusubet bin nasihattan daha etkilidir işte öyle bişey. Eğer Peşmegrenin bırakıp kaçtığı Şengal’e HPG ve YPG nin ortak direnişi ile çember yarılıp Şengal’den Rojava’ya geçiş koridoru açılmamış olsaydı en az iki yüz bin kürdün katledileceği de bir gerçekti. Önemli bir kısmı açılan bu koridor sayesinde Rojava’ya geçti kimide bu koridora ulaşamayıp yönünü Şengal Dağına verdi. Onlarda çocukluklarında ninnilerde öğrenmişlerdi Dewreşe Ewdi hikayesini ve biliyorlardı o dağların Yamyamlara geçit vermeyeceğini. Bunun üzerine insanlık düşmanı İŞİD Şengal dağlarında ezidi kürt avına çıkmaya da çalıştı ama ne o dağlar geçit verdi nede o dağlara yoldaş olanlar. Büyük şair Ahmed Arif’in dediği gibi ‘ne şah takmış o dağlar nede İskender hepside gelip gittiler ’. İslam halifesi diye emperyalistler tarafından ortaya atılan o tapınak şövalyesini de takmayacaktır Kürdistan dağları. Elbette bu insanlık dış ve kuranı kerime göre yecuc mecuc İncil ve tevrata göre gog magog kabilesini andıran örgüte verilen silahlar ve temin edilen tüm imkanlar bir gün veren ülkelerin kendisine de yönelecektir. O yamyam ve haydutlara verilen transit geçiş izinleri, lojistik destekler , cephaneler ve verilen askeri eğitimlerle birlikte kazanılan tüm bu becerilerde veren ülkelere dönecektir. 2010 ve 2013 yılları arasında ard arda gerçekleşen cephanelik patlamaları cumhuriyet tarihinde bu sıklıkla gerçekleşmemiştir. Acaba bunlar gerçekten bir tesadüfmüydü yoksa farklı yollarla bu haydutlara mı verildi ve patlama süsüyle de askeri envanterden silmenin de sadece bir yöntemi miydi? Esad yönetimine karşı her türlü saldırıyı yapan ve her platformda yerden yere vuran siyasi iktidar nasıl oluyor da insanlık düşmanı İŞİD e terör örgütü diyemeyip da öfke patlaması yaşayan bir tolum diye tanımlıyor? Dışişleri bakanımız hem de konsolosu ve 49 personeli bu insanlı dışı örgüt tarafından esir alındığı halde? Bu esir alınmalar bir gerçek mi yoksa ırak ve suriyede oynanan büyük oyunda kendilerine biçilen bir rol müdür? Sevgi ve saygılarımla.
|
turgut usanmaz (ist) - 16.8.2014
Değerli dostlar değerli abımız Haki usanmaz cidi bir operasyon (ameliyat) geçirmiş bulunmakta acil şifalar dilerız
|
Barış AKÇORA (Ardahan Kadastro Müdürlüğünde) - 14.8.2014
tarafımda verilecek ve inşallah davayı kazanacağız.Köy Tüzel Kişiliğine geçtikten sonra tüm köylülerimiz yararlanacaktır.Selamlar
|
Barış AKÇORA (Ardahan Kadastro Müdürlüğünde) - 14.8.2014
ahkemesinde dava açıldığı ve davalı tüm parsellerin mera olarak iptal edilerek Samandöken Köyü Tüzel Kişiliği adına dava açılmıştır.Değerli Köylülerim kanun gereği tüzel kişiliğine 100 dönümden fazla senetsiz den yer verilmiyor bizim dayanak 1278 tarihli tapu kayıtlarımız var ve bu kayıtları dosyaya sunduktan sonra gerekli teknik
|
Barış AKÇORA (Ardahan Kadastro Müdürlüğünde) - 14.8.2014
dSamandöken köylülerim.Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlarım.Değerli köylülerim bilindiği gibi kadastro mülkiyete yönelik bir kanun ve ben göreve 1998 yılında başladığımda bizim köye er geç kadastro gelecek ve bu çayırlar elden gidecek,yanlış anlaşılmasın meralar kanun gereği mülki amirin yani Valiliğin tasarrufunda bulunmaktadır. Her ne kadar intifa hakkı köye ait olsa da, Mülki amir başka bir amaç için tahsis edebilir. Bizim köyde yaklaşık 30 parsel çok büyük bir alan, ancak Göle de hukuk mahkemesine mera olan parsellerin iptal edilerek
|
Zeki Yilmaz(b) (Almanyadan) - 12.8.2014
Istanbul dernegimizin yogun cabalari sonucu,kadasro konusunda saglanan gelismeler avrupadaki samandöken köylüleri olarak bizide sevindirmistir.Bu konuda caba göstren arkadaslara Avrupa dernegi adina tesekür ederiz.Sunacagimiz maddi yardim konusunda yapilacak görüsme ve tartismalardan sonra arkadaslari bilgilendirecegiz.Basarilar ve selamlar.
|